SEVGİLİLER GÜNÜNE DAİR

Bugün 15.02.2013 ;

Sevgililer gününün ertesi :)

Kimileri için heyecan ve mutluluk dolu, kimileri için de hayal kırıklığı ve kalp yorgunluğu içinde geçen bir günden sonra, hepimizin anlatacak çok şeyi olur. 

Sevgilisi olmayanlar " ne gereksiz bir gün" der ama; içi seni yakar dışı beni, kozalak sevgilisinden bir şey beklemeyenler ise "ben zaten kutlamayı sevmem" der geçer ki; millet de "aa birşey almadı mı, bir çiçek bile mi" demesin diye; savunma mekanizması olarak. Hep birbiriyle kıyaslanır hediyeler, zordur sevgililer gününde kadın olmak :) Yaşayan bilir...

Biz bu günü; perşembeye denk gelmesinden ve işe erken saatte gitmemizden dolayı hafta sonu Bodrum da kutlamaya karar verdik. Ama benim düşünceli sevgilim , kalpli bir kutuda 23 adet gülü, aşk dolu bir notla işyerime gönderdi, akşamında da yemek yapıp yorulmayayım diye dışarıda yiyelim teklifiyle geldi.

Bostanlı'ya doğru yola çıktık ben tutturdum gel kokoreç yiyelim diye ama " sevgililer gününde bana bağırsak yedirdin" diye tüm yıl dalga geçeceğimden o bu teklife hiç yanaşmadı. (sonradan pişman olduğunu düşünüyorum.)

İlk önce otopark sorunu yaşıyoruz, sanki herkes kendini atmış dışarıya, park edecek tek araçlık yer yok. Tüm otoparklar full dolu olunca, sokak aralarında turluyoruz, kimsenin uğramadığı sokaklarda bile araçlar kaldırımlara park etmiş durumda. 

Uygun bir yer bulunca mekanları dolaşmaya başlıyoruz tek tek. Bostanlı da Alin's Cafeye uğruyoruz. Menü+Şarap kişi başı 80 TL, içki içmeyeceğiz, başka birşeyler yiyebilir miyiz diyoruz, fiksmiş sadece bu menü var diyorlar. Sarmıyor ayrılıyoruz.

İkinci istikamet daha sakin olur diye Boğaziçi Restoran ; hani burada kebap falan vardır, sevgililer gününde milletin ne işi var derseniz; bizim gibi yanılırsınız, tıka basa dolu, nefes alacak yer yok, cevap "Rezervasyonunuz yoksa mümkün değil alamam, full dolu çünkü".

Hani barları, şık restoranları anlıyorum ama niye kebapçı da full olur ki arkadaş. İçeriye bir göz atıyorum allı pullu , şık şık bayanlar, görseniz Swiss Otel de gala yemeğinde sanırsınız. Baktık ki her yer dolu, bari dedik Kırçiçeği'ne gidelim de iskender sefası yapalım. 

Kapının önündeki kalabalığa başta anlam veremedik meğerse masaların boşalmasını bekleyen müşterilermiş. El mahkum bizde 2-3 dakika kadar bekledik. 

Manzara komik, tüm bayanların elinde tek kırmızı gül (sonradan bana verilince anlıyorum ki Kırçiçeği Restoran bayanlara jest yapmak için dağıtıyormuş) kırmızı, siyah renk renk gece kıyafetleri ve iskenderler :)

Bu geceden sonra karar veriyoruz 14 Şubat ta dışarıda yiyeceksek, rezervasyon yaptıracağız, yok başka gün kutlayacaksak da evden dışarı adım bile atmayacağız. 

Sevgilim bana hayal ettiği gibi bir yemek ısmarlayamadı diye (ki bence enfesti) çok üzüldü ama bilmiyor ki; onunla geçirdiğim her saniye ve yediğim her kuru lokma için bile Allah a her gün şükrediyorum.

Hafta sonu Bodrumdaki sevgililer gününü bol bol yazarım artık, bu özel günü kutlamak için nefesini duyduğunuzda bile heyecanlandığınız sevdikleriniz olması dileğiyle diyelim ve noktayı koyalım...