GELİK RESTORAN / İSTANBUL

İstanbul’a bu gidişimde, yine lezzetli ve ortamı şahane bir restoran keşfettim,  Sema annem sayesinde.

Levent de ilk girişte sıradan bir restoran gibi gözüküyor, fakat ilk adımınızda farklı bir dünyadasınız. Eski bir konak ta kurulmuş ve doğal hali korunmuş, modernleşeyim derken, özünü kaybetmemiş.

İlk Gelik Restaurantı 1972 yılında Ataköy Sahil Yolu üzerinde lüks sınıf belgeli restaurant olarak kurulmuş. "GELİK" ismi Karabük Eskipazar yöresinde "Yayla Evi" anlamına gelmekte. Gelik Kuyu Kebabı, Gelik Köfte, Mantarlı Gelik Pilavı, Künefe (yalnız Gelik' e has tek kişilik üretim şeklinde) ve pide başlıca özel ürünleri.

Şu anda İstanbul'da faaliyet gösteren, biri Balık olmak üzere toplam 4 şubesi bulunmakta, kapıdan girdiğinizde farkı hissediyorsunuz, arka bahçeye çıkarken, salata barın önünden geçtim, aman Tanrım o neydi, kaç çeşitti sayamadım...

Yaz mevsiminde bahçesinin 200 kişi kapasiteli olmasına rağmen yer bulabilmek pek mümkün olmuyormuş. Dış kapısının üzerindeki kilitten tutun da, bahçesindeki ağaçlara, merdivenlerine kadar eski zamanlarda, o eve misafir gitmişsiniz hissi uyandırıyor.

Biz annemle Denizer Kebap yedik, aslında kuyu kebabı ile arasında bayağı kararsız kaldım itiraf edeyim. 

Sıcacık ufak somun ekmeklerine bayıldım, yanına da kendi üretim peynirlerinden getirdiler, içinde ot ve ceviz var ve çok lezzetli, resim çekmeyi anca sonuna gelince akıl edebildim :)

Kaşarlı mantarları bile, kendilerine has, tabaklarda getirdiler, iskenderleri de aynı şekilde, bu sayede hem soğumuyor hem de şık ve otantik bir görüntüye kavuşuyor.

Fiyat konusunda birşey söyleyemeyeceğim çünkü annem sağolsun kızına ödettirmedi.

Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim.

Keyifli ve bol muhabbetli sofralarınızın olması dileğiyle...