Daha henüz evlenmemişiz, çıkmamızın pardon! beraberliğimizin (çıkmak deyince sevgili hoşlanmıyor, biz hiç çıkmadık daha ciddi bir şeydi diye de düzeltiyor)
ilk ayları; Çanakkale ye gezmeye gidiyoruz, valla buralara yakın da değil ama günübirlik oluyor maalesef bu gezi, anne faktöründen dolayı. Yassahh..! evlenmeden birlikte kalınmaz :)
(Geziyi okumak için tık tık)
İşte bu gezide Peynir Helvası yedim yani ilk tanışmamız bugüne tesadüf eder. Ben çok beğendim falan ama zamanla unuttum gitti elbette. Taa ki Bozcaada gezimizde Rum Meyhanesinde lezzetli balığın üzerine tatlı olarak gelene kadar. (Bozcaada gezisi için tık tık)
O andan itibaren sevgiliye şirinlik yapıp duruyorum, ille de isterim diye. Dün elinde 2 Kg lık tatlıyla gelince (gözüm doysun diye sanırım) dünyalar benim oldu. O nasıl güzel, nasıl lezzetli bir şey yarabbim
Şimdi Peynir Helvası deyip geçmeyin, her işin olduğu gibi bunun da bir üstadı var elbet; Çanakkale Arap İbrahim Paşa Caddesindeki; Kadir Yaşar
Bozcaada'da ki tatlıyı da sahipleri buradan getirtiyormuş, “mutlaka oradan alın” diye tembihlemişlerdi bizi zaten.
Peynirden de helva mı olur dediğinizi duyar gibiyim, ilk önce Balıkesir in meşhur höşmerim’ini ardından da Çanakkale'nin Peynir Helvasını yemeden önce, ben de böyle düşünürdüm.
Pek de zahmetli bir iş; yapımı koca bir gün sürüyor. Sabahtan koyun sütünü mayalayıp, suyunu çekip peynir olmasını bekliyorlar, ardından yaptıkları peyniri ocağa koyup eritiyorlar ve içine irmik atıp tencereye yapışmayacak kıvama gelinceye kadar (yeterince yağlanıncaya kadar) pişiriyorlar. Ardından şekerini atıp tepsiye döküyorlar.
İster böyle alabilirsiniz, isterseniz de fırında kızardıktan sonra (ki ben kızarmışını her daim tercih ederim) Üzerine de dondurmayı koydun mu değmeyin keyfime...
Anlatılmaz yaşanır dedikleri de bu olsa gerek, yaşamak isterseniz Türkiye'nin neresinde olursanız olun telefonla siparişlerinizi kargo ya verip gönderiyorlarmış. Bunu da not düşmek istedim.
Çanakkale ye bizim gibi giden yerli-yabancı tüm turistler mutlaka geri dönüşte yanlarında da memleketlerine götürüyor ve bir tadan bir daha unutamıyor.
Yaklaşık 35 yıldır bu işi yapan Yaşar; özellikle Ramazan ayında sipariş yetiştirmekte güçlük çektiklerini ve artık insanların bayramlarda baklava yerine alternatif olarak bu tatlıyı tercih ettiğini anlatıyor.
Dükkanı ufacık, her daim önündeki kuyruk dükkandan büyük.
Dükkanı ufacık, her daim önündeki kuyruk dükkandan büyük.
Yolunuz Çanakkale ye düşerse ve hatta düşmeden de bu tatlıyı mutlaka denemenizi tavsiye ederim
Şimdiden afiyet, bal şeker olsun efendim...
0 yorum:
Yorum Gönder
Beğendin mi? Fikrini benimle de paylaş lütfen :)